Pazartesi, Nisan 28, 2008

Gezilere devam..

Hollanda Gezisi - (Leiden, Noordwijk, Keukenhof, Delft)


Bu haftasonu oyle dolu dolu gecti ki.. Kendime geldim, nefes aldigimi hissettim.. Gunes yuzumu yaktikca, icimde gec kalmis bahar dallari cicek acti resmen.. 2 gun sonra da hayirlisiyla annecigimin, annecik olacak ablacigimin, canim babacigimin, ve baba olmasina sayili gun kalan abicigimin yaninda olacagim.. Belki onun da heyecan canlari da caldigi icin icim bu kadar kipir kipir..

(Leiden)


Gecen hafta carcabuk planladigimiz bir gezi oldu bu aslinda ama guzel oldu. Asil hedef Hollanda'nin meshur lalelerinin arasinda guzel bir haftasonu gecirmekti.. Hersey havaya o kadar bagliydi ki, yagmur yagmasin, gunes acsin diye cok istedik ve de oyle oldu.. Cumartesi sabahin erken saatlerinde iki araba, biri Bruksel'den biri Leuven'den olmak uzere, 8 kisi yola ciktik.. Ilk hedef gece kalacagimiz Leiden'deki kamp yerine ulasip cadirlari kurmakti.. Gider gitmez uc cadiri yanyana kurup gezimiz icin gerekli olan bisikletleri kiralamak icin Leiden tren istasyonuna gittik.. O kadar kalabaklikti ki her yer yuzlerce bisikletten kiralayacak bisiklet kalmamisti bizim icin :( butun planlarimiz da bisiklet bulmamiza bagli oldugu icin cok uzulduk haliyle.. Neyse ki aramizdan bir arkadas haftaici aramis rezervasyon yapmak icin ama adam cok mesgul oldugu icin tam detaylari konusamadan telefonu kapatmak zorunda kalmislar. Ama megersem adam o arada bizim icin bisikletleri rezerve etmis :) bu habere hepimiz cok sevindik. Hemen bisikletlerimizi alip, Hollanda'nin dumduz sokaklarinda bisikletlerimize binmeye basladik. Benim kendi bisikletim dag bisikleti oldugu icin, sehir bisikletinde epey zorlandim, ozellikle on-arka frenlerin tam ters sekilde ayarlanmis olmasi beni bayagi zorladi :) Hollanda'da bisikletle ilgimi ceken en onemli sey; arabalarla her yolumuz kesistiginde arabalarin bisiklete gore ustunlugunun olmasiydi.. Belcika'da bisikletliysen yola bakmasan bile olur.. Buna aliskin bizler ilk kesisimde tabi biraz arabalarin hakkini tecavuz ettik haliyle.. Bir de tam kiziyordum, niye yol vermiyorlar bize derken, bir baktim yol ustundeki cizgiler bizim durmamizi soyluyormus, neyse ki ondan sonra cok dikkat ettik.. Bir de selem bana gore yuksek olunca, durma-kalkmalar benim icin zor oldu epey :) Mini minnacik kuzular, keci ve inek yavrulari gorduk yol ustunde.. Nasil guzellerdi anlatamam.. Rengarenk lale tarlalarinin arasinda kanal kenarlarinda surduk bisikletlerimizi.. Hava da nefisti.. Gunes bir yandan, hafif bir esinti bir yandan.. Heralde 25-30 km yaptik Cumartesi gunu bisiklet ustunde.. Cok hos sehirlerden gectik.. Deniz kenarinda Noordwijk'te bir mola verip, termoslarimizdaki cayimizi icip, yemek yedik.. Sonrasinda da yola devam.. Bisikletlerimizi kiraladigimiz Leiden'de bisikletleri teslim edip, birseyler icmek icin sehri gezdik.. Avrupa'da gordugum en guzel sehirlerden biriydi.. Hem de univ. sehriymis.. Nasil canli, nasil piril piril.. Kanallarin kesistigi bir noktada, kanal ustune yerlestirilmis bir platformda kahvelerimizi ictik.. Sonrasinda da kampa dogru yola ciktik.. Gece yattigimiz yeri bilmedik haliyle o yorgunlugun ustune :)
(Keukenhof'dan manzaralar..)


Ertesi sabah da bir kamp klasigi olarak erkenden kalktik, mukellef kahvaltimizi hazirladik ve meshur Keukenhof'u gormek icin saat 9 gibi yola ciktik. Iyi ki de o kadar erken cikmisiz.. Keukenhof dunyadaki en buyuk lale bahcesi.. Giris 13.5 euro.. Resmen insan selinden yuruyemez oldugumuzu belirteyim saat 2-3 gibi.. O kadar bilinen, taninan ve gormeye deger bir yer.. Sadece laleler degil, binbir cesit orkide, sumbul, nergis cicekleri de gormek mumkundu.. Boyle guzellikte bir cicek bahcesi ben gormedim arkadaslar, yolunuz duserse mutlaka diyorum sadece.. yalniz erken gidin sabah 8de aciliyor bir de yilin sadece 1 ayi acik.. Amsterdam'a da oldukca yakin 35-40 km olmasi lazim.. O taraflara bir gezi dusunuyorsaniz, bu zamanlari secin derim ben.. bir tasla iki kus vurmus olursunuz.. Keukenhof gezisinden sonra da kamp esyalarimizi toparlayip yol ustunde Delft'e ugramak uzere Leuven'e dogru yola ciktik.. Delft de minik ama canli bir sehirdi.. Hollanda'nin meshur beyaz-mavi porselenlerinin dogdugu yer saniyorum.. Bir de kraliyet ailesinin memleketi imis.. Bu arada belki bilmeyenleriniz vardir benim gibi neden bu hollandalilarin herseyi portakal rengi sorusunun cevabini soyleyeyim.. Kraliyet ailesinin soyadi "van Oranje" imis.. Yani Portakal :) Kralice gununde herkes portakal rengi kiyafetler giyip sokaklara dokuluyormus.. O da sanirim bu Carsamba yani 30 Nisan..

(Delft)

Iste boyle, benim dallarim yesillendi yani bu haftasonu..

11 yorum:

Adsız dedi ki...

Evrencigim, ne guzel gezmissin, cok ozendim. Ben de Hollandaya gider, bu lale bahcelerini gorurum umarim bir gun...Turkiye tatilin cok yaklasmis. Simdiden yegenine saglikli ve mutlu bir hayat diliyorum. Bu arada isme karar verdiniz mi? Opuldun...Zumbul

Yesim dedi ki...

Evrencim, ne iyi yapmissiniz icim acildi valla fotograflara bakinca. Gecen haftasonu ben de cok biseyler yapmak istedim ama sinavim vardi ptesi o yuzden evde kalip ders calismak zorunda kaldim, simdi de hava bozdu :( Neyse, umarim haftasonuna kadar duzelir. Sana yegeninle ve ailenle beraber iyi tatiller...

Adsız dedi ki...

kiz bir haftada yerinde otur tarif ya hayret bisey !!!!! ne bu gez gez basina bisey gelir allah korusun, biz gidiyormuyuzki hee ?

nilüfer dedi ki...

valla resimler harikaa..bende o bahceleri görmek icin sabirsizlaniyorum..sayenizde esimde baya merak sardi herhalde kapanmadan bizde gideriz...cokk tesekkürler :))

Ferhanca dedi ki...

Evren, harika laleler.
Gezilere devam edin bizlerinde gonlu acilsin.
sevgiler.

Adsız dedi ki...

evren selam, çantanın bir gözünede beni atıver ne olur. çok güzel resimler ve anlatımın. aaaaah ah ;)

NiNo dedi ki...

muhtesemmmmmmmmmm

zarpandit dedi ki...

hollanda deyince peynir ve laleler geliyor aklıma sizinde ole olmuş gibi:) peynir hariç tabi o benim şuanki açlığımla alakalı :)
çok güsel fotograflar..umarım eglenmişsinizdir..yeniyim açıkçası blogunuzda:) umarım aranıza kabul edersiniz:) sevgilerle..

Adsız dedi ki...

bbn lalelerden daha çok delft ile ilgilendim:)
sevdiğim bir roman olan ''inci küpeli kız'ın'' geçtiği şehir.
ne güzel gezmişsiniz, fotoğraflar çok güzel

Adsız dedi ki...

Ben bu çiçeklere aşık olduuuum!

AyIsigindaGizlidir dedi ki...

resimler cok guzeller,neredeyse 29 senedir Hollanda da yasamama ragmen birturlu kismet olup da, bu lale bahcesine gidemedim, insallah 2009 senesinde kismet olur gitmek:-)