Pazartesi, Mayıs 07, 2007

Guney Belcika dolaylarindan..

Haftasonu gene evde durmadik.. Havalar da cok iyiydi bugune kadar sansimiza.. Hep gunes, hep 20-25 derece sicaklik.. Bugun ne yazik ki yagmur basladi.. Hava epey kapali, calismak icin daha guzel bir atmosfer bence..

Haftasonu Cumartesi gunu 6da basladik 2 gunluk maceramiza.. Iki arkadasimizla beraber dustuk yollara yanimizda cadirlarimiz, uyku tulumlarimiz.. Belcika'nin Fransa sinirinda Virton bolgesinde, Ethe adli kucucuk bir kasabanin yakinlarinda bir ciftlik evinin buyuk bahcesinde kamp yapmaya gittik. 2 saatlik bir yolculuktan sonra yemyesil ormanlarin icinden gecip, 325 yillik bir ciftlik evinde bulduk kendimizi.. Eskiden kale olarak kullaniliyormus bahcesinde kaldigimiz bu ev.. Her yerde inekler, tavuklar, kirlangic kuslari ve bekci kopekler vardi.. Ben kopeklerden korktugum icin bu bagsiz sevimli seyler benim icin epey sorun oldu dogrusu.. Ozlem, beraber gittigimiz arkadaslarimizdan biri, neyse ki onlari cok sevdi, cok guzel anlar yasatti bize oyun oynadigi zamanlarda.. Aslinda cok uysal cok sevimlilerdi ama iste korku hemen gecmiyor..

Neyse hemen gidince cadirlarimizi kurduk, kahvaltimizi yaptik ve orman ici yuruyus parkurlarindan birine basladik. Bes bucuk saat dere tepe yurumusuz.. Ormanin ici insana sukunet, huzur veriyor.. 25 km kadar yuruduk sanirim ama epey de yorulduk.. 5 gibi plastik evlerimize geri donmustuk.. Yorgunlugumuzu atmak icin birer saat hemen kestirdik.. Sonra uyanip kamp yemegimizi soslu makarnamizi yaptik.. Ardindan cay demledik, sohbet ettik hava kararana kadar (burada 10u buluyor nerdeyse). Sonra cadirlarimiza cekilip deliksiz bir uyku uyuduk..

Sabah inek ve kus sesleri ile uyandik.. Guzel bir gune baslangic oldu.. Sonra kahvaltimizi yaptik simsicak gunesin altinda. Cadirlarimizi topladik, esyalari arabaya yerlestirdik ve yeniden yola koyulduk. Gelirken izledigimiz yolun disinda yeni yerler gormek amaciyla farkli bir yol ustunden geldik..
Daha once bahsetmistim Belcika'da papazlar trappist adi verilen ozel bir bira imal ettiklerini.. Toplam 7 adet var bu trappist bira cesidinden.. 6si Belcika'da, biri de Hollanda'da.. Papazlar kendi imalathanelerinde cok eski zamanlardan beri gelistirilmis formullerle uretiyorlar bu biralari.. Hepsinin kendine has ozel tatlari var.. Iste biz de onlardan birinin uretildigi "Abbey" adi verilen yere gittik.. Yani Orval Abbey'ine.. (turkcesi var mi abbey kelimesinin emin degilim). Icinde kiliseler, papazlarin yasadigi odalar, kutuphane, bira imalathanesi, peynir imalathanesi, bahcesinde havuz gibi yerler var. Oldukca buyuk, oldukca etkileyici bir yerdi.. Tamamini gezmek mumkun degil.. Cunku hala yasayan, gunluk hayatlarini devam ettiren papazlar yasiyor.. Ama gene de ilginc bir gezi oldu. Yolunuz duserse mutlaka ugrayin derim ben..



Sonrasinda beraber gittigimiz Ozlem ve Joris'in tavsiyesi ile Bouillon'a ugradik.. Burasi bence Belcika'da gordugum en guzel sehirdi.. Cok fazla gezemedik ama genel olarak benim cok hosuma gitti.. Tepede bir kalesi, etrafinda kivrilan bir nehri (semois nehri), yesilligi ile bizi kendine hayran birakti bu sehir.. kesinlikle bir daha gidilecek, birkac gun kalinacak ve ayrintilari ile size anlatilacak :) Tarihsel olarak da cok ilginc bir sehir burasi.. Ortacagda Paris'e giden yollar bu kucuk sehirden gecermis.. Hacli seferlerini de baslatan Bouillon derebeyi olan Godfrey of Bouillon imis.. 1. Hacli seferine katilip en buyuk ordulardan birini hazirlamis ve kutsal topraklari (Kudus) ele gecirmekte oldukca buyuk rol oynamis, kurulan ilk kralligin da basina bu derebeyi gecmis. Hacli seferleri ile ilgili bir muze de vardi. Gittigimizde kesin gorulecek yerler arasina aldim ben.


Bu guzel sehirde bir mola verdikten sonra, yollara dustuk yeniden ve evimize vardik.. Fotograf makinamizi yanimiza almadigimiz icin fotograflar bize ait degil maalesef.. Hepsi Flickr.com'dan..

Bu arada bir sonraki postun konusu Belcika tarifi ile yapilmis elmali bademli tart olacak.. Bu aralar surekli gezi yazilarina yer veriyorum.. Dun esime de soyledim; yemek blogundan gezi bloguna dogru bir gecis oluyor sanki :)) Bu arada burada yazdigim bazen sadece ozetledigim gezi yazilarinin tamanini Bir Gezi blogunda (yanda linklerde de var zaten) da bulabilirsiniz. Belcika'da yasayan arkadaslarla kurdugumuz, gittigimiz gordugumuz yerleri paylastigimiz bir blog. Zevkle okuyabileceginiz gezi yazilari mevcut..

Simdiden kolay gelsin..

10 yorum:

limoncicegi dedi ki...

Oooo süper gezmişsiniz yine, süper yapmışsınız.. O kadar yürürken fotoğraf makinesini taşımamak akıllıca olmuş.. bekliyoruz tartını

Evren Yasa dedi ki...

cok iyi oldu limoncicegi, sanki 3-4 gunluk tatil yapmis gibi oldum.. havalar guzelken hic firsat kacirmiyoruz :) fotograf makinasinin cantasi cok buyuk, arabada yer isgal etmesin diye tasimadik dogrusu. ama bir dahaki sefere kesin alacagim yanima.

Adsız dedi ki...

Evren'ciğim,sizin bu tür gezileriniz beni hem çok mutlu ediyor hemde çok imrendiriyor inan.

Allah ağzınızın tadını bozmasın,neşenizi daim etsin canım.

Bu güzel yerleri ayrıca bizlerle paylaştığın içinde teşekkürler..

Güzel bir hafta diliyorum canım.

Sevgiyle kal.

Gül/d.tadı

Evren Yasa dedi ki...

Saol Gul, insallah buralari ziyaret etmeye vaktin olur da bir gun, beraber de gezeriz.. opuyorum :)

Yesim dedi ki...

Evren'cim güzel gezi yazılarından ben çok memnunum valla, biz da sayende yeni yerler öğreniyoruz böylece :)

Evren Yasa dedi ki...

Yesimcim bir ara kesinlikle bouillon'a gidin derim ben, daha once ismini bile duymamistim ama gercekten dinant'dan bile guzel bir sehir.. biz 2-3 geceligine gitmeyi dusunuyoruz cadirla bir ara... cevresi yemyesil, cok guzel oteller falan da var. yapilacak da cok sey sehirde, kano, balik tutma, bisiklet, yuruyus parkurlari falan..

Adsız dedi ki...

Abbey=manastır türkçe karşılığı bu aslında.. ne çok yere gitmişsiniz Evroşum..havalar güzelken değerlendirin ablan...

Evren Yasa dedi ki...

evet dogru soyluyorsun ablacim, manastir karsiliyor bu kelimeyi. bayagi gezdik sansimiza hava da guzeldi ama bu hafta yagmurlu cok kotu havalar.. ama gezi planlarina devam :)

Adsız dedi ki...

Fotoğraflara baktıkça oralara bir an önce gelsem diye iç geçirdim ama ben kışa anca gelicem.
Kışın tün kasvetini ve soğuğunu yaşamaya...
Neyse kışın da olsa buralara gidip görmek lazım.
Şimdilik benim yerime de gez Belçika'da Evrencim :)
ilgilenir destek vermek istersen şöyle bir şey moda olmuş bu ara.

http://www.iyisay.com

sevgiler.

Evren Yasa dedi ki...

Burcucum gercekten guzel yerler burasi. Bence kisin baska tadi var yazin baska.. hos simdilerde de hava pek guzel degil, bugun ruzgardan yuruyemedim disarida. ama belcika hos yer.. eminim sen de seveceksin.